Madem ki toplumu oluşturan tüm bireyler biz eğitimcilerin tedrisatından geçiyor, o halde bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz. Onlara asıl vermemiz gereken eğitim insani yönlerini geliştirecek tutum ve davranışlar olmalıdır. Elbette ki bir meslek sahibi olmaları için akademik olarak öğrencileri yetiştirmemiz şart. Ancak bunun yanında asıl olan amaç insani yönlerini geliştirerek onları hayata hazırlamak olmalıdır.
Çünkü her insan kendisinden sonra bildikleri ile değil ne kadar iyi olduğu ile anılır. Ne güzel demiş Yunus “Yunus öldü deyu sala verirler / Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez”. O halde insana özgü iyi olan her ne var ise çocuklarımıza aşk ile öğretmek zorundayız.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Uzun yıllar; okumuyoruz, Japonlar şöyle okurlar, Almanlar böyle okurlar derken -çevremden gördüğüm- artık Türkler de daha çok okumaya başladılar. Okuma ile yazmada birbirlerini destekleyen süreçler. Okuyucularım da ister ilkokulda ister üniversitede olsun, lütfen hatıra/günlük yazarak bile olsa yazsınlar. Nice yetenekler, çok küçük mazeretler ve ihmaller ile yitip gidiyorlar. Ben, başarının yalnızca miras ile olmadığına, en büyük ihtiyacın verimli çalışkanlık olduğuna hem kendi hayatımda hem de şahit olduğum başarılı insanların hayatlarında tanık oldum.
Şu gök kubbede bir hoş seda bırakmak niyetiyle yazdığım bu kitabı; elinizde, evinizde, kütüphanenizde görmek beni çok sevindireceği gibi okumanız ve geri dönüş yapmanız da bahtiyar edecektir. Sizin için yazdım efendim, buyurunuz afiyetle okuyunuz...
Aki Naci İşsever