Kitap Adı | : | Modernizm Sürecinde Antipedagoji ve Kritik |
Yazar Adı | : | Doç. Dr. Zekeriyya Uludağ |
ISBN | : | 975-8289-86-1 |
Kapak Tasarımı | : | Aydın Duran |
Baskı Tarihi | : | Mart 2004 |
Baskı Sayısı | : | 1. Baskı |
Kağıt Cinsi | : | 1. Hamur Kağıt |
Kapak Cinsi | : | Karton Kapak |
Liste Fiyatı | : | 8 TL |
Sayfa | : | 175 Sayfa |
Ebat | : | 13,5 x 19,5 |
İnsanın bütün faaliyeti ve davranışları, yapıp-etmeleri bir düşünce mahsülüdür. Düşünce ürünü olmayan, şuur alanı içinde yer almayan bir davranış insan olmanın gereği değil, ya aşkın varlık alanının ya da hayvani sahanın faaliyeti olarak görülmektedir.
Yüzyılların birikimi olan eğitim ve/veya pedagoji sonu görülmeyen bir hedefe yönelmek değil tasavvur edilen, hesaplanıp tasarlanan, geleceği bugünden yaşamak gayretinden başka bir şey değildir. Gelecek adına bugünden karar vermek, hatta kişinin yaşamayacağı fakat yaşayacaklar adına karar vermek demektir. Böyle bir durum elbette daima itirazlarla karşılaşacaktır.
Henüz yaşanılmamış zaman için karar vermede kendisinde yetki görenler; ebeveynler ve toplumları yönetmeye talip olan siyasal erk ile tabi kılınanlar arasında eşitsizlik ve boyun eğen bir boyun eğdiren arasında araç haline getirilen akıl ve bilim bu mücadele sahasının unsurları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada, Batı medeniyeti ve modernizm içerisinde ortaya çıkan ve kendisini antipedagoji olarak isimlendiren teorik bir mücadele safhası ele alınmış olup, Türk okuruna tanıtılmaya çalışılmıştır.
Bu araştırma, giriş ve üç ana bölüm ile genel değerlendirme bölümünden meydana gelmekte olup, genel eğitim anlayışları ile antipedagojik düşünceler ve çatışma noktaları kendi içerisinde bir bütünlük arz edecek şekilde analiz edilmeye çalışılmıştır.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
İnsanlık tarihinin en büyük buluşlarından olan ateş; insana beslenme, ısınma ve korunma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için büyük kolaylık sağlarken, büyük felaketleri de peşinden getirmiştir. Ateşi kontrol edebileceğinin farkında olan tek canlı olan insanın, ateşi kontrol edemediğinde yaşayacağı büyük felaketleri öğrenmesi çok da uzun sürmemiştir. Tarih boyunca çıkan yangınlar hem büyük can ve mal kayıpları yaşatmış hem de yerleşim yerlerinin sosyal ve kültürel yapısını değiştirmiştir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girme¬siyle birlikte, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) faaliyetleri kapsamın¬da, istisnai kurum ve kuruluşlar hariç tüm iş yerleri acil durum ve afetle ilgili olarak gerekli faaliyetleri yapmakla yükümlü tutulmuştur. Bu yükümlülüklerden bir tanesi de acil durum eylem planı hazırlamaktır. Acil durum eylem planları, afetle mücadelede hazırlık evresinin en temel yapı taşlarından biri¬dir. Dolayısıyla bu müdahale planlarının bilinmesi ve öneminin anlaşılması hayati önem taşımaktadır. Yangından önce, yangın sırasında ve yangın sonrasında yapılacakların bilinmesi de acil durum eylem planının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Yangın; süresi, mekânı ve nasıl gerçekleşeceği belli olmayan bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak değişen yapılar ve kullanıcı sayısında yaşanan artış yangın gerçekleşme olasılığını artırmaktadır.