Kitap Adı | : | Kurtuluştan Kuruluşa Batı Anadolu'da TBMM Yardımları |
Yazar Adı | : | Doç. Dr. Bünyamin Kocaoğlu |
ISBN | : | 978-605-0042-05-4 |
Kapak Tasarımı | : | Aydın Duran |
İlk Baskı Tarihi | : | Ocak 2008 |
Baskı Sayısı | : | 1. Baskı |
Kağıt Cinsi | : | İthal Kağıt |
Kapak Cinsi | : | Karton Kapak |
Liste Fiyatı | : | 8,50 TL |
Sayfa | : | 156 Sayfa |
Ebat | : | 13,5 x 19,5 |
Kitapta belgelerle Kurtluş Savaşı sırasında işgale karşı mücadelede yardım faaliyetleri anlatılmıştır.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu’na istisnaî bir özel statüyle bağlı olan Dubrovnik Cumhuriyeti bağımsızlığa oldukça yakın siyasî bir nitelik taşımaktaydı. İç ve dış siyasete dair kurumlarıyla müesseseleşmiş yapısı, senatolarının üstlendiği yasama ve yürütme erkleriyle birlikte mevcut hukukî yönetmelikleri şehir devletinin küçük de olsa müstakil bir siyasî yapı arz etmesini sağlamaktaydı. Osmanlı merkez siyasetinin karşılıklı hukukî sorumluluklara riayet edilmesi konusundaki hassasiyeti ve cumhuriyetin egemenlik haklarına saygı göstermesi sayesinde Dubrovnik’in idareci elitleri otonom yönetimlerini oldukça hür bir şekilde icra edebilme imkânı bulmuşlardı. Kendi yasalarını üretebilmişler, bunları senatolarında ve mahkemelerinde serbestçe uygulamaya geçirebilmişlerdi.
Osmanlı resmî görevlileri, Balkanlardaki reaya, ülkenin muhtelif bölgelerinden tüccarlar çeşitli sebeplerle Dubrovnik’i ziyaret etmekteydiler. İki devletin tebaasının temasları ve irtibatları sosyal ilişkilerde bazı problemleri de beraberinde getirmişti. Bu da her iki taraf arasındaki münasebetleri düzene koyacak birtakım kuralların oluşmasına yol açmıştı. Osmanlı ile Dubrovnik arasındaki ilişkilerin sosyal ve hukukî yönünü konu alan bu çalışmada ikili ilişkilerin mikro ölçeğine inilmiş ve iki ayrı siyasî yapının insan unsurunun karşılaşmasında meydana gelen meseleler ele alınmıştır. Böylece Osmanlı tebaasından ve resmî makamlardan Dubrovnik’e gelen kimseler konunun merkezine konulmuştur. Osmanlı ve Dubrovnik arşivlerinden belgelere dayanılarak Dubrovnik’teki Osmanlıların cumhuriyet hukuku karşısındaki konumunu belirlemek ve bir kurallar manzumesi oluşturmak da yine bu akademik çalışmanın başlıca hedefleri arasında yer almıştır.
Kimlik, modern dönemlerde üzerinde en çok tartışılan kavramlardan biridir. Modern toplumlarda kendini gittikçe daha fazla göstermeye başlayan kimlik bağlamındaki sorun ve bunalımlar, konu üzerinde çalışmaların yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Türkiye’de de kimlik çerçevesinde tartışmalar devam etmektedir. Bugün ortaya çıkan kimlik sorunlarını doğru anlayıp, çözüm önerileri üretebilmek için, konuya tarihsel bir perspektifte bakmak gerekmektedir.
Bu kitapta, Tanzimat döneminden başlanarak çok partili hayata geçene kadar ki dönemde Türk milli kimliğinin inşası irdelenmiştir. Osmanlı Devleti’nde uygulanan kimlik inşa stratejileri ile Tek Parti Dönemi Türkiye’sinde hayata geçirilen uygulamalar arasındaki devamlılık ve kopuş noktaları ele alınmıştır.
Göçlerle kurulmuş bu kadim şehir farklı kültürlerin bir arada uyum içinde yaşamasıyla çok çeşitli kültürleri inşa etmiş; stratejik konumuyla her zaman ciddi bir öneme sahip olmuş; ülkemizin kuruluş ve kurtuluş serüveninde ismi zaferlerle verilmiş ve tarihimizin her aşamasında önemli bir yerleşim yeri olmuştur.
Cumhuriyet ile büyüyen Sakarya / Kazadan Vilayete Bir Başarı Hikâyesi kitabımız, Cumhuriyet döneminde de mümbit bir kent imajı çizen Sakarya'nın Adapazarı Kazasından Adapazarı ili olmasındaki yolculuğuna çıkacarak hepimizi.
Türkiye'de pek çok şehir için şehir tarihi çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışma ile incelediğimiz dönem içerisinde bir Anadolu şehrini çok yönlü inceleyerek yapılacak çalışmalara katkı sunmayı istedik.
Osmanlı Devleti’nin son döneminden günümüze dek Türk siyasal hayatını tek bir eser bünyesinde ele almak mümkün olamayacağından iki kitaplık bir çalışma yapmaya karar verdim. Uzun yılların birikimi ve yoğun çalışmalar sonrası ilk önce “Türkiye’nin Siyasal Hayatı (1808-1946)” başlıklı kitabı 2023’te tamamlayarak Değişim Yayınları vasıtasıyla okuyucuyla buluşturdum.
Çok partili dönemi ele alan “Türkiye’nin Siyasal Hayatı (1946-2025)” başlıklı ikinci kitabı da tamamlamış olmanın huzuru içindeyim. Bu kitapta ilk kitabın bıraktığı yerden günümüze kadar olan Türkiye’nin siyasal hayatı ele alındı. Özellikle çok partili yaşama geçildikten sonra siyasal hayatta etkili aktörlerin sayısında artış olması dolayısıyla tek parti dönemine kıyasla daha zor bir inceleme alanıyla karşılaşılmaktadır.
Çok partili hayata geçişle başlayan kitap 2025’e kadar olan süreci ele almaktadır. Kitapta olabildiğince geniş bir literatürden faydalanmaya çalıştım. Herhangi bir ideolojik kaygı taşımadan çok farklı gözle olaylara bakan yazarlardan faydalanmaya çalıştım. Okuyucuların zihnine takılan bir soru olduğunda cevabını nerede bulabileceklerini göstermek maksadıyla oldukça fazla atıfta bulundum.