Kitap Adı | : | Çanakkale Tarihi (Takım / 6 Cilt) -Türk Telekom'un Katkılarıyla- |
Proje Yürütücüsü ve Editörü | : | Prof. Dr. Mustafa Demir |
Proje Yayın Kurulu | : | Doç. Dr. Mustafa Demir (Sakarya Üniversitesi) Doç. Dr. Enis Şahin (Sakarya Üniversitesi) Doç. Dr. Mehmet Bulut (Başkent Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. İbrahim Güran Yumuşak (Kocaeli Üniversitesi) |
Proje Danışma Kurulu | : | Prof. Dr. Halil İnalcık (Bilkent Üniversitesi) Prof. Dr. Enver Konukçu (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. İsmail Aka (Ege Üniversitesi) Prof. Dr. Mehmet Alpargu (Sakarya Üniversitesi) Prof. Dr. Seçil Akgün (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Azmi Özcan (Sakarya Üniversitesi) Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Nedim İpek (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Mehmet Ersan (Ege Üniversitesi) Doç. Dr. Haluk Selvi (Sakarya Üniversitesi) Doç. Dr. Yücel Öztürk (Sakarya Üniversitesi) Doç. Dr. İbrahim Atnur (Sakarya Üniversitesi) |
İlk Baskı Tarihi | : | Ocak 2008 |
ISBN | : | 605-0042-00-9 |
Kağıt Cinsi | : | İthal Kağıt |
Kapak Cinsi | : | Ciltli-Şömüz |
Liste Fiyatı | : | 432 TL |
Sayfa | : | 3680 Sayfa |
Ebat | : | 13,5 x 19,5 |
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Kimlik, modern dönemlerde üzerinde en çok tartışılan kavramlardan biridir. Modern toplumlarda kendini gittikçe daha fazla göstermeye başlayan kimlik bağlamındaki sorun ve bunalımlar, konu üzerinde çalışmaların yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Türkiye’de de kimlik çerçevesinde tartışmalar devam etmektedir. Bugün ortaya çıkan kimlik sorunlarını doğru anlayıp, çözüm önerileri üretebilmek için, konuya tarihsel bir perspektifte bakmak gerekmektedir.
Bu kitapta, Tanzimat döneminden başlanarak çok partili hayata geçene kadar ki dönemde Türk milli kimliğinin inşası irdelenmiştir. Osmanlı Devleti’nde uygulanan kimlik inşa stratejileri ile Tek Parti Dönemi Türkiye’sinde hayata geçirilen uygulamalar arasındaki devamlılık ve kopuş noktaları ele alınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’na istisnaî bir özel statüyle bağlı olan Dubrovnik Cumhuriyeti bağımsızlığa oldukça yakın siyasî bir nitelik taşımaktaydı. İç ve dış siyasete dair kurumlarıyla müesseseleşmiş yapısı, senatolarının üstlendiği yasama ve yürütme erkleriyle birlikte mevcut hukukî yönetmelikleri şehir devletinin küçük de olsa müstakil bir siyasî yapı arz etmesini sağlamaktaydı. Osmanlı merkez siyasetinin karşılıklı hukukî sorumluluklara riayet edilmesi konusundaki hassasiyeti ve cumhuriyetin egemenlik haklarına saygı göstermesi sayesinde Dubrovnik’in idareci elitleri otonom yönetimlerini oldukça hür bir şekilde icra edebilme imkânı bulmuşlardı. Kendi yasalarını üretebilmişler, bunları senatolarında ve mahkemelerinde serbestçe uygulamaya geçirebilmişlerdi.
Osmanlı resmî görevlileri, Balkanlardaki reaya, ülkenin muhtelif bölgelerinden tüccarlar çeşitli sebeplerle Dubrovnik’i ziyaret etmekteydiler. İki devletin tebaasının temasları ve irtibatları sosyal ilişkilerde bazı problemleri de beraberinde getirmişti. Bu da her iki taraf arasındaki münasebetleri düzene koyacak birtakım kuralların oluşmasına yol açmıştı. Osmanlı ile Dubrovnik arasındaki ilişkilerin sosyal ve hukukî yönünü konu alan bu çalışmada ikili ilişkilerin mikro ölçeğine inilmiş ve iki ayrı siyasî yapının insan unsurunun karşılaşmasında meydana gelen meseleler ele alınmıştır. Böylece Osmanlı tebaasından ve resmî makamlardan Dubrovnik’e gelen kimseler konunun merkezine konulmuştur. Osmanlı ve Dubrovnik arşivlerinden belgelere dayanılarak Dubrovnik’teki Osmanlıların cumhuriyet hukuku karşısındaki konumunu belirlemek ve bir kurallar manzumesi oluşturmak da yine bu akademik çalışmanın başlıca hedefleri arasında yer almıştır.
Osmanlı Devleti’nin son döneminden günümüze dek Türk siyasal hayatını tek bir eser bünyesinde ele almak mümkün olamayacağından iki kitaplık bir çalışma yapmaya karar verdim. Uzun yılların birikimi ve yoğun çalışmalar sonrası ilk önce “Türkiye’nin Siyasal Hayatı (1808-1946)” başlıklı kitabı 2023’te tamamlayarak Değişim Yayınları vasıtasıyla okuyucuyla buluşturdum.
Çok partili dönemi ele alan “Türkiye’nin Siyasal Hayatı (1946-2025)” başlıklı ikinci kitabı da tamamlamış olmanın huzuru içindeyim. Bu kitapta ilk kitabın bıraktığı yerden günümüze kadar olan Türkiye’nin siyasal hayatı ele alındı. Özellikle çok partili yaşama geçildikten sonra siyasal hayatta etkili aktörlerin sayısında artış olması dolayısıyla tek parti dönemine kıyasla daha zor bir inceleme alanıyla karşılaşılmaktadır.
Çok partili hayata geçişle başlayan kitap 2025’e kadar olan süreci ele almaktadır. Kitapta olabildiğince geniş bir literatürden faydalanmaya çalıştım. Herhangi bir ideolojik kaygı taşımadan çok farklı gözle olaylara bakan yazarlardan faydalanmaya çalıştım. Okuyucuların zihnine takılan bir soru olduğunda cevabını nerede bulabileceklerini göstermek maksadıyla oldukça fazla atıfta bulundum.