Elinizdeki eserin birinci özelliği etnocoğrafya, diller coğrafyası,kimlikler coğrafyası,azınlıklar coğrafyası ve diasporalar coğrafyası konularının türkiyede ilk kez derli toplu bir araya getirilmiş olmasıdır.disiplinler arası bir perspektifte ele alınmış olan eserin ikinci özelliği ise tarih , coğrafya,sosyoloji,siyaset bilimi toplumbilimi , antropoloji felsefe demografi etnoloji, ve psikoloji gibi tüm sosyal bilim dallarına hitap etmesidir.bu nedenle bu bölümlerde okuyan öğrenciler veya bu bölümlerde çalışan meslektaşlarım için de bu eserin faydalı bir kaynak olacağını düşünmekteyim.elinizdeki kitabın hangi bilimsel-kültürel faydaları sağlayacağını ,bilim camiasında nasıl yankılanacağını ve okuyucuların beklentilerini ne denli karşılayacağını elbette zaman denilen sihirli kavram gösterecektir.
Emin ATASOY
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Türkçemiz, doğru, akıcı ve güzel konuşulmayı fazlasıyla hak eden muhteşem bir dil. Derinlikli ve büyük bir medeniyetin ve çok değerli kültürlerin buluştuğu, kelimeleriyle, kavramlarıyla birlikte yaşamaya devam ettiği bir ifade alanı üstelik. Bizim dilimiz, Doğu ve Batı uygarlıklarının binlerce yıllık inanç ve kültür köklerini ve sembollerini bağrında yaşatan canlı bir medeniyet müzesi aslında. Dilimiz belki de en büyük zenginliğimiz, yarınlara bırakacağımız ortak mirasımızdır. Her meslekten, her yaştan insan, Türkçemizi doğru telaffuz etmeyi, sadece diksiyon açısından değil muhteva olarak da doğru ve güzel konuşan kimseler olmayı gaye edinmelidir. Sözün Sesi, bu gayeye ulaşmaya imkan sağlayacak bir kitap olma kıymeti taşıyor.
Cihat Zafer
Şu an kimsenin uğrak noktası olmayan, ziyaretçisiz kalmış
derinlerdeki o ıssız mağaralarda soluklanıyorum.
Diğerlerinin aksine burada hiçbir yerde olmadığım kadar da
huzurluyum.
Derinliklerde bir yerlerde, karanlıkta bulduğum sonsuz bir
aydınlığın, her geçen gün daha da değerini anlıyorum.
Ben Kale…
Bizler, bir süre önce hangi durumda olursak olalım,,
aramızdaki bağların koparılmasına cesaret dahi edilemeyen
bir topluluktuk.Şanımız yerküredeki tüm sularda yayılmıştı.
En karşı koyulması zor akıntılara, tüm tehlikelere, birlik
beraberlik nidalarıyla karşı koyan; hedeflerimiz uğrunda
herkesin canı pahasına yeşil kanatlarını gerdiği Mercan Kaya
Balıkları…
Hatalarımız da olmadı değil tabii. Tehdit olarak gördüğümüz
şeyleri hep sert dalgalarda veya suyun dışında aradık. Bazen
etrafımıza da bakmak gerektiğini, birer birer eksilmeye
başladığımızda anladık.