UHEPY İNGİLİZCE READING KİTABI Bu eser sizlerin dil eğitiminde başlangıç (starter) düzeyinden ileri (advanced) İngilizce’ye olan yolculuğunuzda tüm seviyelerde OKUMA ihtiyacınızı karşılamak için hazırlanmıştır. Okuyacağınız metinlerde cümlelerdeki dilbilgisi yapıları ve kelime bilgisi (basitten zora doğru) ilmek ilmek işlenmiştir. Tek bir kaynaktan azami verimle İngilizce öğrenmek isterseniz sizin için temel eser budur. Kitaptaki metinler sizlerin genel kültürüne katkı sağlayacak güncel konulardan derlenmiştir. İngilizce eğitimini sağlam şekilde ilerletmek isteyenler için her seviyeye uygun ana kaynaktır.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Bir ülke düşünün. Sokakları gül kokan, herkesin mutlu ve yeterince zengin olduğu bir ülke. Bu hikayedeki Kral ve Kraliçeyi diğerleriyle karıştırmayın sakın. Özellikle Kraliçemizi. Hem çok güzel hem de iyi kalpli kraliçemiz, oldukça ilginç bir yarışma düzenlemiş ve ne olduysa ondan sonra olmuş. Hem saraydaki hem de halkın gönlündeki tahtı kazanan Gül Kraliçe’nin yaptıklarını okurken siz de çok mutlu olacaksınız.
Hem İngilizce hem Gül Kraliçe.
Bu arada, hikâye sonundaki soruları çözmeyi unutmayın.
UHEPY İNGİLİZCE KELİME KİTABI
Bu eser en verimli İngilizce kelime kitabıdır.
İngilizce’ye yeni başlıyorsanız (starter) ya da çalışmalarınız ilerlediyse de (intermediate-upper intermediate) bu eserden faydalanabilirsiniz.
Bu eser sizlerin başlangıç seviyesinden ileri İngilizce’ye ulaşma serüveninizde en yakın arkadaşınız olacaktır.
İnsanlar dillerde cümleler halinde konuşur ve cümleler halinde yazarlar. Bu yüzden İngilizce’de cümle kurmayı öğrenmek gerekir.
Bunun temel dayanağı ise İNGİLİZCE KELİMELERİ TÜRLERİNE göre CÜMLELER içinde öğrenmektir.
Bu eserde cümle okuma yeteneklerinizi geliştirmek için her bir cümleyi çevirip HAZIR ÇEVİRİ CEVAPLARDAN kontrollerinizi yapabilirsiniz.
Bu tür bir çalışma direkt olarak konuşma ve yazma yeteneklerine sağlam katkı sağlar.
Bu eserde cümleler ve kelimeler basitten zora ilerleyecek şekilde kurgulanmıştır.
Tavşanlar kaybolur mu, hiç? Sormayın. Bizim Beyaz Tavşan kaybolmuş işte. Düşünsenize; harika bir yaz mevsimi, etrafınızda kelebekler, çiçekler, ağaçlar ve kuşlar. Bizim tavşan, böyle güzel bir günde çıkmış gezintiye. Hoplaya zıplaya ilerlerken bir de ne görsün? Kaybolmuş. Ne yapacağını bilemez haldeyken, Zeynep Gül çıkmış karşısına. Yeni arkadaşının yardımıyla, Beyaz Tavşan ailesine kavuşmuş fakat yaşadıkları da ona ders olmuş…
Bu hikayeyi okurken, yardımlaşma ve iyiliğin, aile bağlarının ne kadar önemli olduğunu görecek ve İngilizcenizi de geliştirme fırsatı bulacaksınız.
Hepimiz merak etmişizdir, Güneş’i, Ay’ı, gökyüzündeki yıldızları. Geceyi aydınlatan Ay, gündüzleri gözlerimizi kamaştıran Güneş, irili ufaklı, parlak ve kayan yıldızlar, hep merak ettiğim şeylerdi. Aylar, mevsimler, günler ve geceler. Tüm bunlar nasıl oluyor? Neyse ki, bir gece gördüğüm rüya, kafamdaki tüm soruları cevaplandırdı. Bu hikâyede hem soruları hem de cevapları bulacaksınız. Hem de İngilizcenizi geliştireceksiniz. Ha, bu arada, soruları çözmeyi unutmayın.
Osmanlı İmparatorluğu’na istisnaî bir özel statüyle bağlı olan Dubrovnik Cumhuriyeti bağımsızlığa oldukça yakın siyasî bir nitelik taşımaktaydı. İç ve dış siyasete dair kurumlarıyla müesseseleşmiş yapısı, senatolarının üstlendiği yasama ve yürütme erkleriyle birlikte mevcut hukukî yönetmelikleri şehir devletinin küçük de olsa müstakil bir siyasî yapı arz etmesini sağlamaktaydı. Osmanlı merkez siyasetinin karşılıklı hukukî sorumluluklara riayet edilmesi konusundaki hassasiyeti ve cumhuriyetin egemenlik haklarına saygı göstermesi sayesinde Dubrovnik’in idareci elitleri otonom yönetimlerini oldukça hür bir şekilde icra edebilme imkânı bulmuşlardı. Kendi yasalarını üretebilmişler, bunları senatolarında ve mahkemelerinde serbestçe uygulamaya geçirebilmişlerdi.
Osmanlı resmî görevlileri, Balkanlardaki reaya, ülkenin muhtelif bölgelerinden tüccarlar çeşitli sebeplerle Dubrovnik’i ziyaret etmekteydiler. İki devletin tebaasının temasları ve irtibatları sosyal ilişkilerde bazı problemleri de beraberinde getirmişti. Bu da her iki taraf arasındaki münasebetleri düzene koyacak birtakım kuralların oluşmasına yol açmıştı. Osmanlı ile Dubrovnik arasındaki ilişkilerin sosyal ve hukukî yönünü konu alan bu çalışmada ikili ilişkilerin mikro ölçeğine inilmiş ve iki ayrı siyasî yapının insan unsurunun karşılaşmasında meydana gelen meseleler ele alınmıştır. Böylece Osmanlı tebaasından ve resmî makamlardan Dubrovnik’e gelen kimseler konunun merkezine konulmuştur. Osmanlı ve Dubrovnik arşivlerinden belgelere dayanılarak Dubrovnik’teki Osmanlıların cumhuriyet hukuku karşısındaki konumunu belirlemek ve bir kurallar manzumesi oluşturmak da yine bu akademik çalışmanın başlıca hedefleri arasında yer almıştır.