Kitap Adı | : | Değişen Dünyada ve Türkiye'de Sosyal Güvenlik Politikaları |
Yazar Adı | : | Ali Seyyar |
ISBN | : | 975-6267-72-0 |
Kapak Tasarımı | : | Aydın Duran |
İlk Baskı Tarihi | : | Ekim 2006 |
Baskı Sayısı | : | 1. Baskı |
Kağıt Cinsi | : | İthal Kağıt |
Kapak Cinsi | : | Karton Kapak |
Liste Fiyatı | : | 12 TL |
Sayfa | : | 373 Sayfa |
Ebat | : | 13,5 x 19,5 |
Bu kitap, dünyadaki sosyal gelişmelerden yola çıkarak, Türkiye odaklı aktif ve bütüncül bir sosyal politika anlayışının ve uygulamasının oluşturulması için kaleme alınmış makalelerden oluşmaktadır. Kitapta dört ana bölüm içinde sosyal politikalar bağlamında birbirini tamamlayan toplam 17 makale ve yazı yer almaktadır.
İçindekiler
I. Bölüm
Çalışma Hayatına Yönelik Sosyal Politikalar
II. Bölüm
Kadın ve Aile Hayatına Yönelik Sosyal Politikalar
III. Bölüm
Türkiye'nin Değişik Sosyal Sorunlarına Yönelik Sosyal Politikalar
IV. Bölüm
Türkiye'de Yoksulluğa Karşı Sosyal Politikalar
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Oryantalizmin Etkisinde Türk Tarzı Siyasal Arayışlar kitabı, Türk Solu ve İslamın oryantalist etki altında Yerlilik ile imtihanını ele almaktadır. Oryantalizmin etkisinde gelişen Türk tarzı siyasal arayışların, oryantalizm ve yerlilik sorunuyla ilişkilerine değinilirken, Edward Said ve M. Foucault üzerinden oryantalist söylem düzeninin inşa süreci anlatılmakta, bunun ortaya çıkardığı paradigmal etkinin bu siyasal arayışlara (Bunlara Türk tarzı İslamcılık da eklenmelidir.) dönem dönem nasıl yön verip şekillendirdiği gösterilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye’nin 100 yılı aşkın yakın Siyasi Düşünce ve aksiyon tarihine yön veren bu siyasi arayışların bilinçaltına nüfuz eden ne tür sorunlarla malul oldukları da ortaya çıkmaktadır.
Yüz yıllık sistem dönüşümünü tekemmül ettiren Türk tefekkür ve kültür hayatı, kendi içinden, tarihinin en uzun süreli bir doğuşunu gerçekleştirdi. Türkiye, bu doğuşunu bu asrın başlarında siyaset alanı ile buluşturdu. Bu buluşma ve kaynaşmanın oluşturduğu ivme, kültür, din, ilim ve estetik hayatı yüzde doksanlara ulaşan günümüz şehirlerine duygu, düşünce, yaşama biçimleriyle ve bir ruh olarak sinmeye başladı. Oluşan özgüven, ortaya çıkan özgürlük ortamı, yaşama, düşünme ve fikri üretim alanında insan ve cemiyetimizde güçlenen bir etkileşim oluşturmaya başladı. Ortaya çıkan etkileşimle birlikte insanlarımızda kültürel alanda ve düşünme biçimlerindeki alışveriş arttı. Bu alışverişte dünyayla artan etkileşimde de müessir bir rol oynadı. Sonuçta din ve diyanet sahasında olabildiğince güçlü iletişimlerle birlikte bir eğitim ağı etrafında Türkiye şehirlerinde bir dindarlık halesi teşekkül etti. Siyaseten farklılıkları barındırıyor gözükse de, bu dindarlık yaşama biçimleriyle, muhtevasıyla, olabildiğince benzeşiklik gösteren tavır ve temayüllerle, birbirine olabildiğince yaklaşan bir karaktere bürünmüştür.